10 Mayıs 2012 Perşembe

Ağaçtan Kağıt nasıl yapılır?


Ağaçtan -Kağıt nasıl yapılır?
Ağacın gödesindeki katmanlar ‘fiber’ adı verilen liflerden oluşur. Fiber, çok ince selüloz iplikçiklerinin ‘linyin’ adı verilen yapışkan madde yardımıyla bir arada bulunan halidir.
Kâğıt da, işte bu liflerin ayrıştırılıp tekrar katıştırılmasıyla elde edilir.
 
Kâğıt ve kâğıt yapımı hakkında gerçekten bilgi sahibi olmak istiyorsanız, önce ağaçları tanımanız gerekir. Nerede yaşadığınıza bağlı olsa da ağaçlar dört bir yanda karşımıza çıkar. Bazen ormanlar dolusu, bazen de binaların arasına sıkışmış tek tük halde... Peki ağaçların nasıl oluştuğunu ve hangi parçalardan meydana geldiğini düşündünüz mü hiç?
Önce ağaç kütüğüne bir bakalım. Kabuk, iç taraftaki odunu hava şartlarından, böceklerden ve diğer tehlikelerden korur. Kabuğun hemen iç kısmında ince bir film tabakası halinde kambiyum (büyütken doku) yer alır. Bu tabakanın hücreleri hem kabuğa hem de iç tabakaya dönüşebilir. Diğer bir bölüm, ‘yalancı odun’ da denen, nispeten açık renkli olan kabuk altı tabakasıdır. Bu bölüm, ağacın besleyici özsuyunun aynen damarlarımızda dolaşan kan gibi tüm gövdeye yayılmasını sağlar. En iç bölümde yer alan ‘öz odunu’ ise canlı olmamasına rağmen ağaca güç ve sağlamlık kazandırır.
Ağacın tüm bu bölümleri ‘fiber’ adı verilen liflerden oluşur. Fiber çok ince selüloz iplikçiklerinin ‘linyin’ adı verilen yapışkan madde yardımıyla bir arada bulunan halidir. Kâğıt işte bu fiber denilen liflerin ayrıştırılıp tekrar katıştırılmasıyla elde edilir.
Kâğıdın kaynağı
Kimi kâğıtlar direkt ağaçlardan yapılır. Ya küçük ağaçlar bu amaçla kesilir ya da kereste üretiminde kullanılan ağaçların arta kalan parçalarından faydalanılır. Bir diğer kâğıt üretim kaynağı ise ‘geri kazanılmış fiber’dir. Her geçen yıl daha çok kâğıt geri kazanım için işlenmektedir; yani içerdiği fiber ikinci, üçüncü belki de dördüncü defa kâğıt yapımında kullanılmaktadır. Amerika’da her yıl kullanılan toplam kâğıdın yüzde ellisi geri kazanım ve benzeri amaçlar için toplanmakta ve yeniden kullanılmaktadır.
Gündelik yaşamda kullandığımız kâğıtların hemen hepsi odun lifinden imal edilir. Özel kimi kâğıtlar ve banknotlarda ise keten ve pamuk gibi bitkiler kullanılabilir. Diğer bazı kâğıtlarda selüloz lifleri ve lateks gibi sentetiklerin kombinasyonu bulunur. Hatta tamamen ‘polyolefin’ gibi sentetik materyallerden imal edilmiş kâğıtlar da vardır. Denizciler için üretilmiş sudan etkilenmeyen haritalarda ‘lateks’, sağlam üretilmiş bir posta zarfında ‘polyolefin’ maddelerine rastlamak olasıdır. Ancak doğal liften mamul kâğıdı hemen her yerde görmeniz mümkündür.
Odun, odun mudur?
Evet odun odundur ama o kadar basit de değildir. Her ağaç türü belli bir şekilde büyür ve bu da o ağaçtan elde edilen odunun görünümünü ve kullanım alanlarını etkiler. Ormancılar ağaçları iki kategoriye ayırır: ‘Sert odunlu’ ve ‘Yumuşak odunlu’.
Meşe ve Akçaağaç gibi sert odunlu ağaçların lifleri oldukça kısadır. Bu tür ağaçlardan elde edilen kâğıtlar yumuşak odunlu ağaçlardan elde edilenlere göre daha dayanıksız olur. Ancak yüzeyleri daha pürüzsüzdür, bundan dolayı yazı yazmak ve baskı için uygundurlar.
Çam ve ladin gibi yumuşak odunlu ağaçlardan elde edilen lifler ise uzundur ve bunlardan yapılan kâğıtlar çok sağlam olur. Kargo kolileri gibi sağlamlığın öne çıktığı ürünlerin üretiminde genellikle bu tip kâğıtlar kullanılmaktadır. Ancak yüzeyleri pürüzlü ve kaba olduğu için yazı yazmak, baskı yapmak ve diğer pek çok kullanım için uygun değillerdir.
Neyse ki sert ve yumuşak odunlu ağaçlardan elde edilen lifleri çeşitli oranlarda karıştırarak tam istediğimiz özelliklerde kâğıtlar üretmek mümkündür. İşte günümüzde yapılan da budur. Günlük yaşamda kullandığımız kâğıtların çoğu ihtiyaca göre lifler karıştırılarak üretilmiştir.
Gazete kâğıdını ‘opak’, yani saydam olmayacak şekilde üretiriz; böylece televizyon sayfasına bakarken sayfanın arkasındaki borsa analizleri görünmez.
Kese kâğıdını sağlam, mendili yumuşak, yazı kâğıdını pürüzsüz yaparız. Aynı kategoride bile farklılıklar görülebilir. 1200 sayfalık bir sözlüğün yaprakları narin ve incecikken çocuklar için yapılan bir hikaye kitabının yaprakları sert ve kalındır.
Temel reçeteyle; yani odun, su ve enerji oranlamasıyla oynanarak istenen kâğıt elde edilir.
Öncelikle işçiler ağaçları keser. Kütükler kâğıt fabrikasına ulaşınca ilkin üstlerindeki artık ve pisliklerden arınmaları için yıkanırlar. Sonra minik odun parçalarına ayrılırlar. Ardından bu küçük parçalar büyüklüklerine göre sınıflandırılır ve kâğıt hamuruna dönüştürme işlemi başlar.
Bu işlemde parçacıkların içindeki liflerin tek tek ayrılması gerekir. İşlem sonucu elde edilen hamur sulu, lapayı andıran bir görünümdedir. Ancak yakından mikroskopla incelendiğinde tüm liflerin ayrılmış olduğu görünür.
Şimdi sıra bu hamurdan kâğıt yapmaya gelmiştir. Bu da, aslında sözünü ettiğimiz sulu lif karışımından suyu çıkarmaktan ibarettir.
İlk aşamada hamur uzun ve geniş bir eleğe püskürtülür. Su elekten aşağı süzülür ve yeniden kullanılmak üzere toplanır. Eleğin üstünde kalan hamurdaki lifler birbirlerine zayıf da olsa bağlanmaya başlarlar. Bu hamurlar keçe kaplı silindir preslerden geçirilerek sularının daha da süzülmesi sağlanır.
Bu işlemlerden sonra bile kalan kısmın yüzde altmışı sudur. Dolayısıyla sıra artık kurutmaya gelmiştir.
Dev metal silindirler buharla doldurularak ısıtılır. Eni dokuz metreyi bulabilen ıslak kâğıt işte bu silindirlerden geçer. Isıtma ve kurutma işlemi kâğıdın içinde bulunan lifleri birbirine kenetler ve böylece sonunda kâğıt oluşur.
Bir kâğıt parçasına baktığınızda kâğıdın her bölgesinde kalınlığın eşit dağıldığını görürsünüz. Bunu sağlayan ‘perdah makinesi’dir. Büyük, dökme demir silindirler kurumakta olan kâğıdı pürüzsüz bir hale ve eşit kalınlığa getirir.
Kâğıt biraz daha kurur ve sonunda dev makaralara sarılır. Ağaçtan çıkarılan lif hamurunun macerası işte böyle kâğıt olarak son bulur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder