23 Şubat 2012 Perşembe

Parnasizm Nedir?
1850 yılında Fransa’da kimi ozanlarca Romantik akımın aşırı duyarlığına bir tepki olarak başlatılan, şiirde kişisel duygulara değil, ustalığa ve ölçülü oluşa önem veren okul. Parnasçılar, sanat için sanat görüşünü temel almıştır. Bunun için de toplumsal sorunlara sırt çevirmiş, biçim ustalığına yönelmişlerdir. Özellikle salt güzele ulaşmayı amaçlamışlardır. Çünkü güzellik ancak güzel biçimlerle elde edilir. Öte yandan şiirde ozanın kişiliği özellikle gizlenmiştir. Dış dünyayı, doğa görünümlerini nesnel bir tutumla yansıtım istenmiştir. Yunan-Latin kültürüne, bu kültür içinde yer alan mitolojik öğelere yeniden bir dönüş başlatmışlar, bu kültüre özgü güzelliklerin yitip gitmesi karşısında duydukları üzüntüyü dile getirmişlerdir. Şimdiki zaman, bir yana bırakılmış geçmiş dönemler, uzak ve yabanıl kültürler (Hind, Mısır, Filistin vb.), doğa görünümleri işlenerek şiir egzotik bir hava getirmişlerdir. Theodore de Banville (1823-1891), François Coppee (1842-1908), Jose Maria de Heredia (1842-1906) gibi adların yanı sıra asıl bu okulun doğmasına ve yerleşmesine öncülük eden Theophile Gautier’nin (1811-1872) adım anmak gerekir. Türk edebiyatında Tevfik Fikret ve Yahya Kemal Beyatlı üzerinde Parnas şiirinin etkileri olmuştur.
Realizmin siire yansimis biçimine Parnasizm denir. Fransa’da 1860′ta “Çagdas Parnas” adli siir dergisinin çevresinde toplanan sanatçilara “parnasyen” adi verilmis, bunlarin olusturdugu si­ir akimi da Pamasizm olarak nitelenmistir. Kisa­ca, Parnasizm, “siirde gerçekçilik” demektir.
Parnasizm, hayalci ve duygucu romantik si­ire karsi bir tepkidir. Realizmi ve Naturalizmi ha­zirlayan kosullar Parnasizm için de geçerlidir. Fel­sefe alaninda Pozitivizmin öne çikmasiyla bilimsel çalismalar önem kazanmis, edebiyatin siir kolunda da dis dünyayi duygusalliktan uzak bir biçim­de anlatan siirler deger kazanmistir.
Pamasizmin Özellikleri:
Parnasyen sairler, “siir”i çok emek verilen bir is olarak görmüsler, bir kuyumcu titizligiyle siirler yazmislardir.
Parnasizm, duygucu ve hayalci lirik siire bir tepkidir. Parnasyen sairler içe dönük ve duygucu siir yerine, dis dünyayi nesnel bir bakisla anlatan siire önem vermislerdir.
Pamasizmde en önemli ilke “sanat için sa­nattir. Buna göre güzellik ancak güzel bi­çimlerle elde edilebilir. Siirin görevi siyasal, toplumsal sorunlari anlatmak degil, insanla­ra “güzel”in ne oldugunu göstermektir.
Parnasizm, seçkin kisilere seslenen bir ede­biyat akimidir.
Siirde ölçü, kafiye ve ses uyumu çok önem­senmis, siirin biçimsel yönden kusursuz ol­masina çalisilmistir. Pamasyenler en çok “sone” biçimini kullanmislardir.
Eski Yunan ve Latin mitologyasina yenide dönülmüs, bu degerlerin yok olup gitmesin­den duyulan kaygilar dile getirilmistir.
Sairler, kendi kisiliklerini siirlerine yansitma­mislar, gözlemlerine dayanarak dis doga gö­rünümlerini siirlestirmislerdir.
Sanatçilar simdiki zaman yerine, geçmis za­manin kisi ve olaylarina yönelmisler, Hint, Misir, Filistin gibi uzak ve yabanci ülkelerin efsane ve kültürlerinden yararlanmislar, eg­zotik temalari islemislerdir.
Bazi parnasyen sairler, siirlerinde felsefi dü­süncelere, bilim ve fenle ilgili düsüncelere yer vermislerdir.
Dilin açik ve yalin olmasina, ustalikla kulla­nilmasina çok önem verilmistir.
Parnasizm, yalnizca bir siir akimidir.

Pamasizmin Önemli Temsilcileri:
Theophile Gautier…………………………………… siir
Theodore Banville………………………………….. siir
Leconte de Lisle……………………………………… siir
Jose Maria de Heredia……………………………. siir
François Coppee……………………………………. siir
Pamasizmin Türk Edebiyatindaki Temsilcileri:
Tevfik Fikret…………........ siir
Yahya Kemal Beyatli……. siir
UYARI
Pamasizmi Türk edebiyatinda tanitan ve temsil eden ilk sanatçi Cenap Sehabettin’dir. Bu sa­natçi daha sonra sembolist bir çizgiye kaymis­tir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder