6 Şubat 2012 Pazartesi

Tetanoz Etkeni Ve Kuluçka Süresi
CEVAP - Etkeni Clostridium tetani (klostridium tetani) dır. Tetanos basili de denir.
Kuluçka süresi, yeni doğan tetanosunda 3-10 gün, diğerlerin­de genellikle 1-2 haftadır. Bu süre yaranın ve kişinin durumuna göre değişir. Kuluçka süresi kısa olan hastalarda ölüm oranı yüksektir.
Tetanoz Belirtileri
CEVAP  - Tetanos belirtilerinde kişinin yaşı ile hastalığın klinik şekillerine göre farklılıklar    olmaktadır.    Yetişkinlerde;    kırgınlık,     hâlsizlik,     iştahsızlık, huzursuzluk, sinirlilik, baş ağrısı ve yara yerinde ağrı vardır. Daha sonra kasılmalar  başlar.  Yüz  kasları  kasılmaya  başladığında  ağız  kenarlara çekilir, alın kırışır, gözler kısılır, yüzde alaycı bir ifade görülür, buna risus sardonikus (acı gülüş= alaycı gülüş) denir.

Çene kasları kasıldığından hasta ağzını açamaz, çiğneme zorluğu çeker buna trismus denir. Bu belirti tetanos düşündüren ilk belirti olabilir. Kasılmalar ile kasların sertliği artar ense, vücut, kol ve bacak kasları kasılır. Göğüs öne, baş, kalça ve bacaklar arkaya çekilir, hasta yay görünümünü alır. Bu belirtiye opistetanus denir.
Gürültü, ışık gibi uyarıcılar kasılma nöbetlerini artırır. Kasılmalara bağlı kabızlık, idrar kesilmesi, solunum güçlüğü, kemik kırılmaları olabilir. Yeni doğan bebeklerde ise meme emmeme, kasılma, morarma uyarıcılarla (gürültü, ışık, dokunma) kasılmaların artması ile dikkati çeker. Tetanozda ateş hafif veya yüksek olabilir, ölüme yakın ateş çok yükselir. Laboratuvar tahlillerinin fazla önemi yoktur. Kültürde etken her zaman üremeyebilir. Teşhise klinik belirtiler ve yaralanma hikâyesi ile gidilebilir. Lökositoz ve karaciğer fonksiyon testlerindeki yükselme başlıca iâboratuvar bulgularıdır.
 Tetanoz Hemşirelik Bakımı Ve Tedavisi
CEVAP - Tetanos, hastanede tedavi edilir. Bu hastalıkta ölüm oranı oldukça yüksektir. (% 20-90 oranında). Tedavi ve bakımın erken başlatılması ölüm oranını önemli ölçüde azaltır. Spesifik tedavi, antitetanik serum ve penisilin ile yapılır. Hasta teşhis edilir edilmez hastanın ve hastalığın durumuna göre 30.000 ile 200.000 ünite antitetanik (antitoksik) serum yapılır. Serum uygulamalarında farklılık olmakla birlikte yara çevresinden veya göbek çevresinden i m ve i v yollarla verilir. Varsa gamma giobülin (tetanos hiper immün human serumu =T.İ.G.H.) vermek daha doğru olur. At veya sığırdan elde edilen serumun alerji oranı ve doz miktarı fazladır.

Hastaya verilen serumlar, kan ve sinirlerdeki serbest toksinleri etkisiz hâle getirir (nötralize eder). Sinir hücrelerine bağlanan toksinlere etki edemez. 10 günden az olmamak üzere yüksek dozda kristalize penisilin verilerek basiller yok edilir. Böylece toksin salgılanması durdurulmuş olur. Penisilin alerjisi olanlara tetrasiklin verilir, ağır durumlarda trakeostomi gerekebilir. Yutma güçlüğü sebebiyle hastaların sık sık aspire edilmesi gerekir. Hasta gavajla veya gastrostomi ile beslenir.
Hastanın gürültü, ışık ve dokunmaya hassas olması bakımı güçleştirir. Hastalar sakin, loş bir odada yatırılır. Temizliği ve yatış pozisyonunun değiştirilmesi ihmal edilmemelidir. 2. haftayı ölmeden geçiren hastaların yaşama şansı yüksektir. İyileşme dönemi uzun sürer, kasılmalar sebebiyle hastalar yürümekte güçlük çeker. Semptomlara göre gerekli bakım ve tedavi yapılır. Bu hastaların tedavisini, bu konuda yetişmiş personelin yapması daha faydalı olur. Özellikle solunum yolunun açık tutulması hayatî önem taşır.
Beslenme yeterli ve dengeli olmalıdır. Hastalık uzun sürdüğü için beslenmenin önemi artar. Hastanın kabız veya ishal oluşuna göre diyet düzenlenir. Her iki durumda da kaliteli protein, vitamin ve mineraller yönünden zengin gıdalar verilir. Özellikle C ve B kompleks vitaminleri yüksek oranda verilir.
Yara temizliğinin önemi; Yara temizlenerek antiseptik solüsyonla (rivanol, zefiranlı solüsyon, tercihen hidrojen peroksit) yıkanır. Steril ve gevşek bir pansuman yapılır. Nekroza doku varsa temizlenir.
Tetanoz Korunma Yolları
CEVAP  - Korunmada, hastalık bildirimi yapılır. Tetanos basilleri her yerde bulunabilir ancak, hayvan dışkısı ile rutubetli, karanlık yerlerdeki toprakta daha fazla bulunduğundan gübrelikler insanlardan uzak olmalıdır. Yaralanan aşısız çocuklar, toz-toprakla oynatılmaz.
Bütün yaralanmalarda yaranın ilk bakımı sağlık kuruluşunda   yapılır. Ezik, parçalı yaralar, ateşli silah yaralan, pas ve toprakla   bulaşmış ağır yaralarda kişi aşısız ise tetanos serumu ve aşısı yapılır. Puerperal ve neonatal   tetanosun   önlenmesinde   sağlık   personeline   büyük   görevler düşmektedir. Tetanozdan korunmanın en iyi çözümü sağlık eğitimi ve aşılamadır. Başta tarımla uğraşanlar olmak üzere bütün topluma  hastalık hakkında eğitim yapılır.
a. Aşı ile tetanozdan korunma
Tetanos aşısı, toksoid bir aşı olup her dozu aşının cinsine göre 1 veya 0,5 mi dır. Kas içi veya deri altına yapılabilir. Boğmaca ve difteri aşılarıyla birlikte \/eya difteri aşısıyla birlikte karma aşı olarak ya da sadece tetanos aşısı olarak hazırlanmaktadır.

Yaralanmalarda ise; tam aşılı olup son aşı dozu, son 5 yıl  içinde yapılanlara, yaralanmalarda aşı yapılmaz.   Tetanos aşısı ile 2 ay arayla iki doz aşı yapılmış ve son dozdan 6 ay sonra üçüncü aşısı yapılmış kişiler tam aşılı sayılır. 24 saatten eski olmayan hafif kirli, delici alet yaraları ile ezik yaralara tetanosa hafif eğilimli yaralar denir. 24 saatten eski, ölü-doku içeren aşırı kirli yara, tarım aleti yaraları, kurşun yaraları, trafik kazası yaraları tetanos riski yüksek yaralardır.
Kolera Etkeni Ve Kuluçka Süresi
CEVAP - Etken, vibrio cholerae (vibrio kolera) dır. Kolera vibrionuda denir.
Kuluçka süresi 1-5 gündür, 5 saate kadar inebilir.
Kolera Belirtileri
CEVAP  - Kolera etkeni, ince bağırsağa yerleşerek bağırsak mukozasını tahriş eder. Toksinleriyle bağırsak epitelini parçalayarak bol sıvı salgılanmasına sebep olur. Bol epitel ve transüda sebebiyle pirinç suyu görünümünde ishal vardır. Bulantısız kusma da önemli bir belirtidir. Hastalık akut başladığında şiddetli kusma ve bulantıya bağlı aşırı su kaybı olur. Cilt kuru ve buruşuktur. Böylece çamaşırcı kadın eli ortaya çıkar. Tansiyon düşer. bazen birkaç saat içinde şok ile ölüm olabilir.

Kolerada ateş yoktur. Hasta kısa sürede hâlsizleşir, ses kısılır, hızlı su ve elektrolit kaybına bağlı hızlı kilo kaybı, dehidratasyon, idrar azalması veya kesilmesi, şok ve böbrek yetmezliği görülür. Kas krampları vardır. Hastalığın 9-12. günlerinde ürtiker ve makûl tarzda döküntüler, siyanoz, reflekslerde yavaşlama görülür. Özellikle alkoliklerde huzursuzluk, sayıklama, şuur bozukluğu, delirme hâli olabilir. Kolerayı çok hafif geçirenlerde vardır.
Lâboratuvar bulgusu olarak, eritrosit ve lökosit sayısı artar, idrarın dansitesi yükselir. Kesin teşhis gaita kültürü ile konur. Kolerada lâboratuvar tetkiklerinde, dehidratasyona bağlı olarak lökosit ve eritrosit sayıları yüksek­tir, idrarda amonyak artar, üre azalır. Oligüri veya anüri vardır, böbrek fonksiyonları bozulur. Dışkıda bol epitel doku vardır, reaksiyon alkalidir
Kolera Hemşirelik Bakımı Ve Tedavisi
CEVAP - Koleranın ağır şekillerinde, hastanın bakımı oldukça zordur. Şuur bozukluğu, delirium, dışkı kontrolünün olmayışı bakımı güçleştirmektedir.
Kolerada hiç vakit kaybetmeden sıvı ve elektrolit denge sağlanır. Şoka karşı önlem alınır. Kan basıncı, nabız, derinin canlılığı, kusma ve kramplar takip edilir. Vibriyona etkili ilâçlarla tedaviye başlanır. Kolerada. çocukların bakımı çok daha önemli, çünkü su ve elektrolit kaybı çocuklarda daha ağır ve ciddî komplikasyonlara sebep olur. Özellikle 5 yaşın altındaki^ çocuklarda dehidratasyon daha çabuk gelişir ve tehlikelidir. Emzirilen çocuklar, emzirilmeye devam edilir. Kolera için hazırlanan özel sıvı tedavisi etkili ve  uygulaması  kolaydır.  Kusması  kesilen  hastaya  ağızdan gida vermeye   başlanır.   Bu   gıdanın   posası   az,   kalorisi   yüksek   olmalıdır. Hastalara alabildikleri kadar sıvı verilir. Kalsiyum, potasyum, sodyum ve klorür eksikliği giderilir.
Kolerada yatak yaraları çabuk oluşur. Yatak yaralarını önlemek için gerekli bakım mutlaka yapılır. İlâç olarak, doktorun önereceği ilâçlar verilir.  3 gün üst üste dışkı kültürü negatif çıkıncaya kadar   hasta taburcu edilmez.
Kolera Korunma Yolları
CEVAP - Hekim kesin teşhisi koyduktan sonra, en seri haberleşme   aracı ile bildirim yapılır. Hasta tecrit edilerek karantinaya alınır. Bu hastaların hasta hanede tecrit ve tedavisi mecburidir. Hasta atıkları ve kullandığı eşyalar dezenfekte edilir, hasta bakıcıları her bakımdan sonra ellerini dezenfektan maddelerle yıkar. Hastanın 5-6 gün öncesine kadar temas ettiği insanlar ve yaşadığı çevre araştırılarak hastalık kaynağı ile hastalığın bulaşabileceği şahıslar   bulunmaya   çalışılır.   Kuşkulu   kimseler   portör   muayenesinden  geçirilir. Bulunan portörler hasta gibi tedavi edilir.
Kolera çıkan evin ve hastanın kullandığı tuvaletler, odalar dezenfekte edilir. Tuvalet çukurları ile vektörlerin teması kesilir. Hastanın dışkı, kusmuk ve diğer atıkları kapalı kaplarda toplanarak dezenfekte edildikten sonra tuvalet veya kanalizasyona dökülür. Sular klorlanır, pişirilmeden yenen sebze ve meyveler klorlu veya permanganatı suda bekletilerek yenir.

Kişisel hijyen ve hastalığın bulaşması hakkında toplum eğitilir. Koleranın gıdalarla bulaşabileceği unutulmamalıdır. Çevre şartları olumlu hâle getirilir, hudut ve sahiller hastalığın yayılmasını önleyecek şekilde kontrol edilir.
Koleranın aşısı var ancak, koruyuculuk değeri düşüktür. Sadece salgın tehlikesi olduğu zamanlarda 6. aylıktan itibaren 12 yaşına kadar olanlara 0.5 mi, daha büyüklere 1ml yapılır, en az 4 hafta sonra ikinci aşı yapılır. Koruyuculuk süresi 6 aydır. Salgın tehlikesi devam ediyorsa her 6 ayda bir doz aşı tekrarlanır. Oral yolla kullanılan yeni bir aşı üretilmiştir. Risk altındaki sağlam   kimselere günde 1 gram tetrasiklin grubu ilâçlardan 1 hafta kadar   verilerek bu süre içinde ilâçla koruma sağlanabilir.
Ülkemizde en son 1970 yılında İstanbul Sağmalcılar' da görülen kolera epidemisi sıkı tedbirler sonucu genişlemeden önlenmiştir.
Tifo (Karahumma) Etkeni Ve Kuluçka Süresi
CEVAP - Tifonun etkeni, enterobakterilerden Salmonella typhi (salmonella tifi) dir. Ebert basili de denir.
     Etken sporsuz, kapsülsüz ve gram negatiftir. A, B, C1, C2, D,E tipleri diye gruplara ayrılır. Bu gruplarında çok sayıda sero tipleri vardır. Salmonella tifi, D grubundandır ve sadece insanlarda hastalık yapar. Diğer gruplar hayvanlarda da bulunur.
     Kuluçka süresi 1-3 hafta olmakla birlikte mikroorganizma, gıdalarla alındığında 48 saate inebilir. 30 güne çıkan vakalar da vardır.
Tifo (Karahumma) Belirtileri
CEVAP - İnce bağırsağın peyer plaklarına yerleşen basil, epitel hücreleri inde üreyerek, ödem ve nekrozlar oluşturur. Lenf ve kan yolu ile vücuda yayılıp bir bölgede (lokal) veya sistemde görülen belirtilerle ortaya çıkar. Başlangıç döneminde kırgınlık, iştahsızlık, baş, adale ve karın ağrıları ile gündüzleri düşüp her gece biraz daha yükselen bacaklı bir ateş vardır.

        Gece ile gündüz ateşi arasında 1-2 °C fark bulunur. Ateş 4-5 gün yükselir ancak nabız ateşle birlikte yükselmez. Tifo için tipik olan bu ateş ile nabız arasındaki duruma diskordans denir. Dikrot nabız (zayıf ve hızlı) vardır. Ateş, 39-40 °C 'ye çıktıktan sonra bir süre yüksek devam eder Bu devrede sabah-akşam farkı 0,5 °C' dır. Bu fark fazla ise hastanın durumu ağır demektir. Ateş sonra avaş yavaş veya birden düşer. Febris kontinüa (continue) dediğimiz bu ateş tifo için tipiktir.
10 gün kadar devam eden ateşli dönemde, gövde ve karında fazla olmak üzere, taş rozeler görülür. Bunlar teşhis için önemli belirtilerdir Yine bu dönemde, cilt kuru ve toksitite (endotoksemi ve septisemi) fazladır
 Tifo (Karahumma) Hemşirelik Bakımı Ve Tedavisi
CEVAP - Tifoda beslenme çok önemlidir, yüksek ateş sebebiyle enerji, su ve elektrolit kaybı fazladır. Hastalığın 10-15'inci günlerinde görülebilen bağırsak delinmesi sebebiyle, posası az, kalorisi yüksek yiyecekler verilir. Örneğin, meyve suyu, süt, yoğurt, yağsız ve lifsiz haşlanmış et, sütlaç çorbalar, az pişmiş yumurta ve et suyu verilebilir. Ağızdan beslenemeyen hastalara elektrolitleri içeren mayiler damar yoluyla verilir.
Tifo kabızlıkla seyrediyorsa laksatifler verilmez.  Bunlar bağırsak delinmesine sebep olabilir. Kabızlık uzun sürerse emilmeyen disakkaritler (selüloz  içeren   besinler)  verilir,   lavmanla  rektumdan   nötr zeytin yağı verilebilir. Tifoda ateş birdenbire düşürülmez, çünkü hipotansiyon ve şoka sebep olur. Aspirin türü ilâçlar verilmez. Kanama varsa kan verilir, bağırsak delinmesinde cerrahi tedavi uygulanır. Spesifik tedavide doktorun vereceği reçete uygulanır.
Tifo (Karahumma) Korunma Yolları
CEVAP - Kesin teşhis konduktan sonra hasta tecrit edilir. Hastanın odası ve kullandığı tuvalet dezenfeksiyona tâbi tutulur. Hasta tuvalete gitmeden ve tuvalete gittikten sonra, tuvalete kireç kaymağı dökülür. Bildirim yapılır. Salgın durumlarında portör taraması yapılır, hastalık kaynağı olarak tespit edilen sular varsa bunların kullanılması yasaklanır, sular sürekli klorlanır.
Tuvalet ve kanalizasyon atıklarıyla çevrenin kirlenmesi engellenir. Karasinek ve hamam böcekleriyle mücadele edilir. Akan suların kirli olabileceği, kişisel hijyen ve hastalığın bulaşma yollan hakkında sağlık eğitimi yapılır. Sağlam kişileri korumak için tifo aşısı uygulanır. Ülkemizde ve birçok ülkede endemi ve epidemi tehlikesi dışında tifo aşısı yapılmamaktadır. Aşı, salgın tehlikesi durumunda altı aylık bebeklere yapılabilir, normal şartlarda ise 3 yaşından başlayıp 40 yaşına kadar yapılabilir. 40 yaşından sonra yan etkileri sebebiyle yapılmaz.
Normal aşılamada 3 yaşından sonra 6-8 hafta ara ile Iml'lik iki doz aşı cilt altından yapılır. Bir yıl sonra rapeli yapılır, sonra her 3 yılda bir rapel tekrarlanır. Aşı gebelere de uygulanır. 3 yaşından küçüklere 0,5 mi. lik dozlar yapılır.