KÜRESEL ISINMANIN ve SONUÇLARI
*Küresel ısınma Everest’i Eritti
Araştırmalara göre Everest Dağı’nın
zirvesindeki buzların erimesi son 20 yılda başladı.Küresel ısınmayla ilgili bir
çalışma çerçevesinde Everest Dağı’nda araştırma yapan Birleşmiş Milletler
destekli dağcı grubu,8848 metre yüksekliğindeki dağın üzerindeki buz
kütlesinin,önemli ölçüde erimiş olduğunu açıkladı.Araştırma ekibi,zirvedeki
birkaç noktada bulunan su kümelerinin birleşerek büyük bir göl olduğunu
bildirirken,Nepal Dağcılık Birliği de ,zirvedeki erimenin özellikle son 20 yıl
içinde yoğunlaştığını ifade etti.Göllerin buzul sularını taşıyamayarak
taşkınlara neden olduğunu söylüyor.Birleşmiş milletler çevre Programı
tarafından kısa bir süre önce açıklanan rapora göre, Nepal ve Bhutan’daki Himalaya
gölleri sürekli doluyor ve birkaç yıl içinde bu göllerin yataklarından taşarak
sellere yol açacağı tahmin ediliyor.(08.06.2002 Radikal gazetesinden
alınmıştır.)
*Arabistan’da yaz sıcağında kar fırtınası,75 yaralı
Suudi
Arabistan’ın Güney kesimlerine, Asur Bölgesine yaz mevsiminde hiç görülmedik
şekilde kar yağdı. Yaklaşık 3 bin metre yüksekliğindeki ulusal parkta piknik
yapmakta olan binlerce kişi, kar fırtınasına yakalanınca neye uğradığını
şaşırdı. Kar fırtınası 75 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı. Kar yağışı
nedeniyle bölgedeki kara yoları kapandı. Suudi Arabistan’da hava sıcaklığının
50 dereceye yaklaştığı bu mevsimde ilk kez kar yağdı. (23.07.2001 Hürriyet
gazetesinden alınmıştır.)
*İspanya’da sıcaklık aniden 17° yükseldi
Fas’ın Akdeniz kıyısında İspanya’ya
ait Melilla bölgesinde, ilginç bir atmosfer olayı yaşandı. Hava sıcaklığı,iki
kez olmak üzere birkaç dakika içinde 17 derece birden yükseldi. Ulusal
Meteoroloji Enstitüsü’nün açıklamasına göre, sat 08:30 sularında kasabanın
üzerine sıcak hava dalgası çöktü. Sıcaklık birkaç dakika içerisinde 24’ten 41
dereceye yükseldi. Bundan 1,5 saat sonra aynı şey yeniden meydana geldi.
Sıcaklık beş dakika içinde 23’ten 38 dereceye çıktı, 15 dakika sonra normale
döndü. Ani hava değişimi fırtınayı beraberinde
getirdi. Meteoroloji yetkilileri, bu tür doğa olaylarının çok ender olarak
meydana geldiğini kaydettiler.
*Kuzey kutbu yeşilleniyor
Alaska’da araştırma yapan bilim
adamları küresel ısınma yüzünden bölgede yeni bitki oluşumları ve tundralar görüldüğünü
söyledi. Havadan çekilen fotoğraflara göre,yeşil alan oranı son 50 yılda iki
katı arttı. Uzmanlar kuzeye çoğalan yeşilliğin, tropik bölgelerinde çölleşmesi
anlamına geldiğini söylüyorlar. Alaska’daki yeşillenme, iklim değişikliğinin
beklenmeyen etkilerinden biri olarak görülüyor. (01.06.2001 ntvmsnbc)
*Şili’de ozon alarmı verildi
Antartika
üzerinde ozon deliği giderek büyüyor. Şili’nin Punta Arenas kentinde halk,
gündüz saat 11:00 ile 15:00 arasında dışarıya çıkmamaları konusunda uyarıldı.
Antartika üzerinde bugüne kadar en büyük haline ulaştığı saptanan ozon tabakası
deliğinin tahdidi üzerine güneşin zararlı morötesi ışınlarına maruz kalan
Şili’nin Punta Arenas kentinde alarm verildi. (10.10.2000 ntvmsnbc)
*Ozon tabakasının rekor düzeyde inceldiği açıklandı
Hollanda meteoroloji Enstitüsü,
Hollanda, İngiltere ve İskandinav ülkeleri üzerindeki ozon tabakası
kalınlığının rekor düzeyde inceldiğini açıkladı.
Enstitünün ölçümlerine göre, adı
geçen ülkeler üzerinde bugüne kadar ozon tabakası hiçbir zaman bu denli
incelmedi. Enstitü, bu ülkeler üzerinde normal koşullarda bu dönemde ozon
tabakasının kalınlığının 290 dolayında olması gerekirken 198 dobsana
gerilediğini saptadı.
Sonbaharda
genellikle ozon tabakasında bir incelme görüldüğünü bildiren Enstitü, bu kez
rüzgar ve soğukla daha çok bulut oluşmasının da bu incelmeyi arttırmış
olabileceğini tahmin ediyor. Hollanda ve İngiltere ile İskandinav ülkeleri
üzerinde ozon tabakası incelirken, Alaska ve Kanada üzerinde ozon tabakasının
normalin üzerinde kalın olduğu belirtildi.Yeryüzü sıcaklığı açısından önem
taşıyan ozon tabakasının, genellikle havada oluşan kirlenmeye bağlı olarak
inceldiği tahmin ediliyor. Ozon tabakasındaki incelme, yeryüzü sıcaklığının
artmasına neden oluyor.
Ozon
tabakasındaki deliğin şu anda ABD yüzölçümünün 3 katına ulaştığı belirtiliyor.
İnsan yapımı gazların yanısıra, güney yarımkürenin bahar mevsiminde
stratosferde meydana gelen çok düşük sıcaklıklarda ozon tabakasındaki deliği
genişletiyor. 1989 yılında imzalanan
Montreal Protokolü’ne imza atan ülkeler ozon tabakasına zarar veren
gazların üretim ve tüketimini durdurdu, ancak bunun somut etkisini görebilmek
içim yaklaşık 20 yıl gerekiyor. Ozon tabakasının incelmesiyle yeryüzüne daha
çok ulaşan ultraviole ışınlarsa insanlarda deri kanserine yol açarken,
bitkilerin gelişimini de olumsuz etkiliyor.(02.12.1999 Hürriyet)
*Adalar yok oluyor
Küresel
ısınma yüzünden üç ada Pasifik Okyanusu’nun sularına gömüldü. Bilimciler,
küresel ısınmanın gerçek olduğu ve dünya ısındıkça, okyanusun seviyesinin
yükseleceğini belirtiyorlar. Pasifik Okyanusunda Kiribati bölgesine ait iki
ada, Tebua Tarawa ve Abnuena denizin dalgaları arasında gözden kayboldular.
Güney Pasifik Bölgesel Çevre Programı kurumu tarafından yapılan açıklamaya
göre, Kiribati ve komşu ada Tuvalu’da başka adalar da kaybolmak üzere.
Hint
okyanusundaki Maldiv adalarındaki durum da yaklaşık olarak aynı. İnsan
yerleşimi olan 200 adanın üçte birinde kumsallar dalgalara kapılıp yok oluyor.
Denizler yükseldikçe, fırtınalar, dalgaları dar kumsallara taşıyacak ve toprağı
alıp götürecek. Ve dünya ısındıkça, fırtınaların sayısının da artması
bekleniyor.
*Dünyamız kararıyor
Artan hava kirliliği nedeniyle dünya
yüzeyine ulaşabilen güneş ışınlarının yüzde yirmi oranında azaldığı belirlendi.
NASA Uzay Bilimleri Enstitüsü bilimadamları, dünyanın artık küresel ısınma
nedeniyle daha sıcak olmasının yanı sıra, çok daha karanlık da olduğunu
belirledi. Bilimadamları, hava kirliliğinin daha büyük bulut tabakaları
oluşturduğunu, dünyaya ulaşan güneş ışınlarının bir bölümünün hava kirliliği ve
kalın bulut tabakasına çarparak uzaya geri gönderildiğini saptadı. Uzmanlar bu
duruma “küresel kararma etkisi” adını verdi. Küresel kararma, güneş enerjisinin
etkin kullanımını azaltabileceği gibi, bitkilerle ağaçların büyümesini de
etkileyecek. Atmosferdeki sülfat, karbon ve is oranlarının hızlı artışının bu
etkiyi yarattığını belirtiyor.(18.12.2003 ntvmsnbc)
*Gezegenimiz son 5 yıldır eskisinden daha hızlı dönüyor
Bilimadamlarının hesapları dünyanın
kendi çevresinde dönüşünü daha hızlı tamamladığını gösterdi. Dünyamız 20.
yüzyılın başlarından itibaren küresel ısınmanın da etkisiyle daha hızlı dönmeye
başladı.(27.12.2003 nethaber.com)
GELECEKTE BİZİ NELER BEKLİYOR?
2080 Yılının senaryoları…
Hadley İklim Tahmin ve Araştırma
Merkezi tarafından yayınlanan raporda, küresel ısınmaya yol açan gazların
emisyonlarının düşük, orta ve yüksek çıkması durumlarına göre farklı senaryolar
geliştirerek, önümüzdeki yıllarda yaşanacak iklim değişiklikleri konusunda
tahminlerde bulunuyorlar. Rapora göre 2080 yılına gelindiğinde: İngiltere’de
yıllık ortalama hava sıcaklığı 2 ile 3,5 arasında artacak, ılık yazlar
artarken, çok soğuk kışlar azalacak, kışlar daha yağışlı geçerken, yazlar kurak
yaşanacak. Yüksek emisyon senaryosu gerçekleşirse topraktaki nem oranı yazları
yüzde 40’ın altına düşecek ve tarım konusunda ciddi sorunlar yaşanacak.
Birleşik Krallık’ta kar yağışı azalacak. İskoçya’da bu azalma yüzde 60 ile 90
arasında olacak. Birleşik krallık çevresinde deniz seviyesi 26 ile 86 santim
arasında yükselecek.(26.04.2002 ntvmsnbc)
Dünyanın en sıcak sorunu…
Küresel
ısınma önümüzdeki 50 yılda belirgin bir iklim değişikliğine yol açacak. Doğa
insanoğlunun kontrolünden çıkacak. Florida ve ABD’de fırtınalar artacak.
Ortadoğu’da su sıkıntısı başlayacak. Nil deltası yok olacak. Dünya yeni bin
yıla siyasi haritadaki değişiklikler ve karmaşayla giriyor. Son yıllara kadar
değişmez sandığımız coğrafi harita da yavaş yavaş değişiyor. Sera etkisi
nedeniyle dünya ısınıyor, sular yükseliyor, ormanlar azalıyor, çöller
genişliyor. Karbondioksit “üretimi” böyle giderse insanoğlu önümüzdeki yüzyılın
ikinci yarısında kendi türünün varlığını tehdit eder duruma gelecek.(18.07.1999
Hürriyet)
96 yıl sonra dünyamız yaşanmaz
olacak…
Küresel ısınma yüzünden yüzyılın
sonunda yeryüzünde insanların yaşayacağı tek bir yer kalmayacak. İnsanlık yok
olacak. Bu ifade İngiltere başbakanı Tony Blair ‘in bilim danışmanı Sir David
King’in hükümet için hazırladığı yeni raporun sonuç bölümünde yer alıyor. King,
2100 yılında memelilerin yaşayacağı tek yerin Antartika olacağını ve
dolayısıyla insanların yaşamlarını daha fazla devam ettiremeyeceğini belirtti.
Ayrıca King, dünyanın 60 milyon yıl önce insan hayatının sürmesinin imkansız
olduğu ve buzların bulunmadığı ilk sıcak periyot dönemine girdiğini belirtti.
Durum, son derece kritik ve acilen önlem paketleri hazırlanması gerekiyor.
Atmosferdeki iklim değişikliğine yol açan karbondioksit miktarının geçmiş 420
bin yıldan yüzde 50 daha fazla olduğunu söyleyen King; “Dünya 60 yıl boyunca
daha da ısınacak. Yeryüzünde hiç buz kütlesi kalmayacak” dedi. King, hükümetin
biran önce toplanarak bu konuda acil önlemler alması gerektiğinin altını çizdi.
Daha önce Amerika Savunma Bakanlığı Pentagon’un hazırladığı iklim raporu dünya
kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Pentagon raporunda buzulların tamamen
eriyeceği, açlık ve su yüzünden savaşlar çıkacağı öngörülürken, İngiltere’nin
buzul çağına gireceği açıklanmıştı.
Dünyayı bekleyen felaketler dizisi…
*Hollanda’yı sular kaplayacak. Pentagon
raporuna göre 2007 yılında çıkacak olan dev fırtına, Hollanda kıyılarını
vuracak ve ülkenin geniş bir bölümü yaşanmaz hale gelecek. Lahey yok olacak.
*Avrupa donacak. Ancak ABD ve Avrupa
kıtasında sıcaklık 35 santigrat dereceyi geçtiği gün sayısı da artacak.
İklimdeki dengesizlikler, tarımı ve ülke ekonomilerini vuracak. İngiltere soğuk
ve kurak olacak, iklim Sibirya’ya benzeyecek.
*Kıyı kentleri tehlikede, deniz
kabaracak, kıyılardaki Avrupa kentleri, yükselen suların altında kalacak.
*Ülkeler parçalanacak, Hindistan,
Güney Afrika ve Endonezya kuraklık ve iç karışıklık yüzünden iç karışıklıkların
pençesinde dağılacak. Kitlesel yağma olayları başlayacak.
*Su savaşları çıkacak, suya sahip
olmak için savaşlar çıkacak. Nil, Tuna ve Amozon nehirleri çevresi, savaş
alanına dönecek.
*Nükleer silahlanma yayılacak, su ve
enerji kaynaklarını korumak için Japonya, Almanya, Kuzey Kore, Güney Kore, İran
ve Mısır nükleer silah geliştirecek.
*Yaşamak için savaşılacak, din,
ideoloji ya da ulusal onur gibi gerekçelere dayanan savaşlar tarihe karışacak,
savaşların tek amacı “hayatta kalmak” olacak.
*Kitlesel göçler başlayacak, ABD ve
Avrupa kuraklığın 400 milyon insani tehdit edeceği Afrika’dan kitlesel göç
akınlarıyla boğuşacak. Zengin ülkeler, göçten korunmak için birer “kale”
olacak. İskandinav ülkelerinden de güneye göç başlayacak.8200 yıl önce iklim
değişikliğinin yol açtığı dev kitlesel göçün bir benzeri yaşanabilir.
*Milyonlarca insan ölecek, 20 yıl
içinde dünyanın doğal kaynaklarının, nüfusu besleme kapasitesi azalacak. Savaş
ve açlık nedeniyle milyonlarca insan ölecek, sonunda yeryüzünde doğal
kaynakların besleyebileceği sayıda insan kalacak.
Küresel ısınmadan karlı çıkacaklar…
Küresel ısınmanın kötü sonuçları
yanında bazı alanlarda olumlu sonuçlarından da söz ediyor bilimadamları.
Şaşırtıcı ama öyle. Doğada saf iyi yada saf kötü şeyler yok. Doğa bir sistem
içinde hareket ediyor. Karbon döngüsüyle yaşayan bitkiler atmosferdeki
karbondioksitin artmasıyla karlı çıkacak. Diğer oranların aynı kalması ve
yalnızca karbondioksitin iki katına çıkmasıyla tarım ürünleri yüzde 10 ile 50
artacak. Isınmak için çok para harcayan soğuk iklim ülkeleri ılıman iklim
kuşağına girdiğinde yakıt masrafları azalacak. Kurak iklim kuşağında yer alan
ülkeler ılıman, yağışlı iklim kuşağına geçince su sorunları kalmayacak.
Sıcaklığın arttığı soğuk ülkelerde yerleşime açılamayan bölgeler nüfus
patlamasıyla karşılaşacak. Bol yağış alan kuşakta kalacak ülkeler orman
alanlarını da artırma olanağı bulacak. Yani olumlu yanları da var işin ama sağlıkla
ilgili problemler hemen hemen tüm ülkelerde artacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder