Edip
Cansever
1928 yılında
İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdi. Yüksek Ticaret Okulu’ndan
ayrılıp ticaret hayatına atıldı. 1950 yılından ölümüne dek Kapalıçarşı’da
antikacılık yaptı. Nokta adında bir dergi çıkardı. İlk şiirlerinde büyük şehirde
varlıklı bir delikanlının yaşama sevincini, tatlı avareliklerini dile getirdi.
1950′lerden
sonra varoluşçuluk akımı etkisinde, kişinin sınırlı, tekdüze dünya kargaşasında yerini
araştıran ve düşünce payı ağır basan şiire geçti. Bu yönelişiyle de ikinci Yeni
şiirinin öncülerinden biri oldu. 1986 yılında öldü.
İlk şiiri
1944′te
İstanbul dergisinde yayınlandı. Yücel, Fikirler, Edebiyat Dünyası, Kaynak
dergilerinde çıkan ilk gençlik şiirlerini “İkindi Üstü” kitabında topladı. Bu
şiirlerde varlıklı, her şeye yaşama sevinciyle bakan bir gencin avarelikleri, duyguları ön
plandaydı. 1951′de
“Nokta” dergisini çıkardı. Bu dergi genç şairlerle ve yazarlarla tanışmasını
sağladı. İlk kitabından 7 yıl sonra yayınladığı “Dirlik Düzenlik” bu dönemin
ürünüdür. Bu kitaptaki şiirlerde düşünceyi dil içinde eritmeye yönelen, özlü bir
söyleyiş ve çarpıcı biçim arayan, toplumsal eleştiri için mizah aracını
kullanan bir tutum görüldü. 1957′de yayınlanan
“Yerçekimli Karanfil” ile kendisine özgü bir şiir evreni kurdu. İkinci Yeni
akımının özgün
örneklerini verdi.
Yenilik,
Pazar Postası, Yeni Dergi gibi dönemin sanat yayınlarında şiirsel canlılığı
besleyen şairlerden biri oldu. Şirinde zamanla sevinç yerini bunalıma,
toplumsal dengesizlikleri eleştirme kaygısı yerini yıkıcı bir umutsuzluğa
bıraktı. “Dize işlevini yitirdi” gerekçesiyle yeni arayışlara yöneldi. Şiirde
tiyatrodan esinlenen diyaloglar kullandı. “Nerde Antigone”, “Tragedyalar”,
“Çağrılmayan Yakup” bu dönemin ürünleri. Yine de İkinci Yeni içindeki bazı
şairler gibi anlamsızlığı savunmadı. Kapalı, anlaşılması güç, yine de anlamdan
ayrılmayan bir şiire yöneldi. Çok farklı imgeler kullanırken bile düşünce
öğesini gözardı etmedi. Yapıtlarına tutarlı bir bütünlük kazandırdı. Şiirinde
düzyazı olanaklarını kullanmaktan da çekinmedi. Yalnız şiirleriyle değil
tepkileri ve yaşama biçimiyle de kendisinden söz ettirdi. Sürekli yazan,
yayınlayan bir şair olarak ilgileri hep üstünde tuttu.
ESERLERİ
Başlıca şiir kitapları; ikindi Üstü, Dirlik Düzenlik, Yerçekimli Karanfil, Umutsuzlar Parkı, Petrol, Nerde Antigone, Tragedyalar, Çağrılmayan Yakup, Kirli Ağustos, Sonrası Kalır, Ben Ruhi Bey Nasılım, Sevda ile Sevgi, Şairin Seyir Defteri, Eylülün Sesiyle, Bezik Oynayan Kadınlar, ilkyaz Şikâyetçileri, Gül Dönüyor Avucumda’dır. Şairin ‘Toplu Şiirleri’, Adam Yayınları tarafından iki cilt halinde 1995′te basıldı.
Adını Funda Oteli KoyBaşlıca şiir kitapları; ikindi Üstü, Dirlik Düzenlik, Yerçekimli Karanfil, Umutsuzlar Parkı, Petrol, Nerde Antigone, Tragedyalar, Çağrılmayan Yakup, Kirli Ağustos, Sonrası Kalır, Ben Ruhi Bey Nasılım, Sevda ile Sevgi, Şairin Seyir Defteri, Eylülün Sesiyle, Bezik Oynayan Kadınlar, ilkyaz Şikâyetçileri, Gül Dönüyor Avucumda’dır. Şairin ‘Toplu Şiirleri’, Adam Yayınları tarafından iki cilt halinde 1995′te basıldı.
Adını funda oteli koy
Aklından gelip geçen bir yazın
Ve akşam güneşlerinde orda burda
Bir deniz kıyısında, eski bir yıkıntıda
İnce ince gezinen turuncu adamların.
Adını funda oteli koy
Sevdamızın da adını
Ayakları dibinde gün batımının.
Ve ağzında binlerce güneşin tadı
Dilinin ucunda yalnızca kendi adın.
Çünkü sevdikçe beni sen kendini tanıdın.
Kaynak: Sevda İle Sevgi
Eklenme Tarihi: 14.05.1999
Edip Cansever
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder