6 Nisan 2012 Cuma

Baz istasyonu

Baz istasyonu

Baz istasyonu, iki yönlü bir mobil ağ sisteminde yayın yapan birim. Radyo sistemindeki bir antenden farklı olarak, baz istasyonu hem sinyal alır, hem de sinyal gönderir (yani iki antenden oluşur).
Günümüzde baz istasyonları değişik yönlere doğru değişik güçlerde yayın yapma kabiliyetine sahip olan tevcihli anten ler kullanır. İnsanların dikkatini çekmemek için, baz istasyonları değişik boy ve şekillerde olabilir.

Baz istasyonu nedir ?

Baz istasyonları, GSM. iletişimin kapsama alanını genişletmek için bina çatılarına kurulan, genellikle beyaz renkli ve kutu şeklinde, 4 metre boyunda, iki çubuk antenle bir çanak antenden oluşan ve mikrodalga yayan cihazlardır.
Mikrodalga, Dalga boyu 0.1-100 cm., frekansı 0.3-300 gigahertz (Ghz) (10’ Hz=1 Ghz) olan elektromanyetik dalgalardır.
Çubuk antenler mikrodalgaları toplayıp çanak antenlere verir ve bu dalgalar çanak anten aracılığıyla 16 farklı frekanstan ve UHF (ultra-high frequency) üzerinden yayınlanır.

Baz istasyonlarının çevreye zararları

Vücudumuzdaki manyetik alanlar, doğal çevremizdeki yerkürenin manyetik alanı ile uyum içerisindedir. Baz istasyonlarının çevresinde elektromanyetik alan oluşmaktadır ve oluşan bu elektromanyetik alanın insan vücudundaki ve doğal çevredeki elektromanyetik alandan fazla olması sebebiyle mevcut uyum bozulur. Bu da, elektromanyetik kirlilik adı verilen bir tür çevre kirliliğine neden olur.

Baz istasyonlarının sağlığa zararları

  • Baz istasyonları tarafından da yayınlanabilen mikrodalgaların dokulara iki temel etkisi bulunmaktadır:
  • Mikrodalga dokuları ısıtır. (termal etki)
  • Mikrodalga hücrelerin kimyasını bozar (termal olmayan ya da kimyasal etki)
  • Mikrodalgaların özellikle ikinci etkisi,yani hücrelerin kimyasını bozarak oluşturduğu etki insan sağlığı açısından önem taşımaktadır. Yapılan araştırmalarda hücrelerin -kimyasal etkiye maruz kalması ile şu sonuçların meydana gelebileceği saptanmıştır:
  • Hücrelerde büyük moleküllerin (proteinler vb.) deforme oluşu.
  • Hücre zarlarının birbirine yapışması.
  • Hücre zarlarında delikler açılması (elektro-porasyon)
  • Ca-ATPaz ve Na-K-ATPaz enzimlerinin bozulması sonucu hücre dışına Ca”, Na’ ve K’ kaçışı.
  • Sinir zarlarının bozuluşu: Sinir zarlarının bozulması ile REM uykusu adı verilen rüya görmenin azalışı, EEG değişimleri, uykusuzluk, sinirlilik, unutkanlık, depresyon, başağrısı, başdönmesi, Alzheimer, Parkinson, Multipl Skleroz gibi dejeneratif beyin hastalıkları meydana gelir.
  • Hücre enzimlerinde bozulmalar.
  • DNA tahribi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder