12 Şubat 2012 Pazar

STAFİLOKOK Gıda Zehirlenmeleri Etkeni Ve Kuluçka Süresi
CEVAP - Etken Staphylococcus aureus (stafilokokus aureus) ve Staphylococcus albustur.
Kuluçka süresi 1-7 saat, genellikle 2-4 saattir.
 STAFİLOKOK Gıda Zehirlenmeleri Belirtileri
CEVAP  - Anî olarak başlayan bulantı, kusma, tükürük salgısında artma, karın ağrısı ve kramplar ile hızlı nabız, hâlsizlik ve çoğu zaman ishal vardır. Ateş genellikle yükselmez hasta 1-2 gün içinde iyileşir. Hastalığın ağır seyrettiği durumlarda hipotansiyon , kollaps ve şok olabilir. Ölüm çok az görülür. Belirtilerin şiddeti, alınan entero toksinin miktarına göre değişir. Bebeklerde ve yaşlılarda dehidratasyondan dolayı ölüm olabilir.
STAFİLOKOK Gıda Zehirlenmeleri Hemşirelik Bakımı Ve Tedavisi
CEVAP  - Çoğu zaman tedaviye gerek yoktur. Semptojna göre tedavi uygulanır. Su-elektrolit derjgesi sağlanır. Bu çocuklarda ve yaşlılarda çok önemlidir. Ağır vak'alarda antibiyotik verilebilir zehirlenmelerden 6 saat sonraya kadar sıvı dışında ağızdan gıda verilmez. Sonra sindirimi kolay sulu gıdalar verilmeye başlanır.
 STAFİLOKOK Gıda Zehirlenmeleri Korunma Yolları
CEVAP - Korunmada portör aranır, bulunursa tedavi edilir. Hastalar eğitilerek etkeni çevreye bulaştırmaları önlenir. Karasineklerle mücadele edilir.
Sütler kaynatılır veya pastörize edilir. Gıdaların temizliği ve iyi pişirilmesine dikkat edilir. Pişirme ve pastörizasyon, oluşmuş toksini etkilemez fakat mikroorganizmaları öldürerek yeni toksin oluşumunu engeller. Aşısı ve ilâçla korunması yoktur. Bildirimi zorunludur.
HUMMA-İ RACİA Etkeni Ve Kuluçka Süresi
CEVAP - Hastalık etkeni, sporoketlerin treponema grubundan borella (borrelia) lardır.
Kuluçka süresi 2-12 gün, ortalama 5-8 gündür.
HUMMA-İ RACİA Belirtileri
CEVAP - Hastalık başlamadan 2-3 gün önce hâlsizlik, iştahsızlık olabilir. Bu belirtiler yoksa hastalık baş, sırt, eklem ağrıları ile başlar. Ateş, üşüme ve titreme   ile   aniden   39-40   °C   'ye çıkar,   yüz   kızarır,   nabız   110-120 civarındadır. Bazen bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, göz dibi ağrıları, öksürük ve göğüs  ağrıları  olabilir.  Dudaklarda  uçuk vardır.  Dalak ve karaciğer büyür. Ateş 4-5. gün 0.5-1 °C sabah-akşam farkı ile devam eder. Burun, diş eti,  mide, barsak, uterus, kulak ve  konjunktiva kanamaları görülebilir. Karın ve bacaklarda, makûl tarzda 1-2 günlük döküntülü dönem görülür. 5-6 günlük bu ilk ateşli dönemden sonra terleme ile ateş kriz şeklinde düşer, hasta kendini iyi hisseder. 4-6 günlük ateşsiz dönemi daha kısa ateşli ve daha uzun ateşsiz dönemler izler,  3.4.  nöbetten sonra borellanın türüne ve  hastanın  bünyesine  göre  bazı  farklılıklar olabilir. Örneğin, Kuzey Afrika tipinde hastalık süresi kısa, fakat yüz ve göz felci gibi tehlikeli komplikasyonları vardır.
Hindistan'da, sarılık ve ölüm oranı fazla. Türkiye'de, Avrupa'da ve Amerika'da orta şiddette seyreder. Ölüm, kollaps, karaciğer yetmezliği, pnömoni, dalak yırtılması, iç kanamalar gibi komplikasyonlardan olur. Etken ateşli  dönetnde  kanda  bulunur,  bu  dönemde  lökositoz vardır.
HUMMA-İ RACİA Hemşirelik Bakımı Ve Tedavisi
CEVAP- Vücut direncini kıran bir hastalık olduğundan kesin teşhis konur konmaz hasta yatak istirahatına alınır. En etkili spesifik tedavi tetrasiklinler ve kloramfenikolle yapılır. Penisilinde etkilidir.
    Ateşli dönemde spiroketler kanda bulunduğu için ilâçlar bu dönemde daha etkilidir ve yüksek dozda verilir. Ateşsiz dönemde spiroketler hücre içindedir. Ateşli dönemler bittikten 5-7 gün sonraya kadar tedaviye devam edilir. Anti mikrobik ilâçlarla, B kompleks vitaminleri de verilir.
     Nöbetler esnasında konvülsiyon, delirium, şuur kaybı, bulantı ve kusma olacağından hastanın yakından takibi gerekir.  Bu dönemde sindirimi kolay gıdalarla beslenir.
Semptomlara göre kalp takviye edici, ateş düşürücü, ağrı kesici ilâçlar verilir. Su-elektrolit dengesi düzenlenir. Gerekirse kortizon verilir. Nekahet dönemi istirahata 10-15 gün devam edilir. E.K.G. ile miyokart kontrolü normale döndüğü tespit edildikten sonra yataktan kalkmaya izin verilir.
HUMMA-İ RACİA Korunma Yolları
CEVAP - Hastalık bildirimi yapılır. Korunma epidemik tifüstekinin aynıdır. Farklı olan bitle mücadele yanında kenelerle de mücadele edilir, insektisitlerle hayvanların ağıl ve ahırları ilaçlanır. Fetüsle ilgili diğer önlemler alınır, uzun yıllardan beri ülkemizde hummai racia vakasına rastlanmamıştır.
EPİDEMİK TİFÜS(Lekeli Humma) Etkeni Ve Kuluçka Süresi
CEVAP - Epidemik tifüsün etkeni Riketsia provvazeki (riketsiya pravezeki)dir. DNA ve RNA kapsarlar.
Kuluçka süresi 7-14  gündür. Mikroorganizma sayısı fazla olursa 5-6 güne kadar inebilir.
EPİDEMİK TİFÜS(Lekeli Humma) Belirtileri
CEVAP - Sağlam insan vücuduna giren riketsiyalar, küçük damarların endotel hücrelerine girer, 4-5 gün içinde üreyerek hücreleri çatlatır. Büyük dolaşım ile iç organlara, arter ve venlerin endotel hücrelerine yerleşir. 4-5 günlük bir üremeden sonra hücreleri çatlatıp yeniden dolaşıma katılır. Riketsiaların toksini ile harap olan hücre sitoplazma artıkları, hastalık tablosunu ortaya çıkarır.
Başlangıç gribe benzer. Bazen birkaç günlük hafif kırgınlık, baş ağrısı olsa bile, genellikle birden bire başlar. Aralıklarla gelen üşüme ve titreme ile ateş yükselir (38-39 °C ), kas-baş ve yaygın vücut ağrıları ile hâlsizlik vardır. Bazen kusma, kabızlık veya ishal olabilir. Hastalığın 2-3. günü ateş 40-41 °C ' ye çıkar, baş ağrısı alından başlayıp bütün başı sarar ve şiddeti artar. Ağrı başın arka kısmında daha yaygındır. Bu ağrı bazen tahammül edilemeyecek derecede şiddetlidir.
Şiddetli baş ve adale ağrılarının sebebi,damarların endotel hücrelerine yerleşen riketsiyaların burada ödem oluşturması sonucu daralan damarlardan kan geçişinin azalması ve beyin ile dokuların yeterince oksijen alamamasıdır.
Hastalığın 4-5. günü deri belirtileri başlar. Döküntüler makülo-papü-ler tarzda olup ilk önce omuz başı ile koltuk altından başlar, sonra gövde, kol ve bacaklara yayılır. 24 saat içinde vücuda yayılmış olur. Yüz ve tabanda döküntü olmaz. Karın ile bacaklarda seyrek, avuç içinde ise bazen görülür. Döküntülerin şiddeti, süresi, hastalığın şiddetine göre değişir. Bazen hiç döküntü çıkmazken bazen peteşi ve purpuralarla uzun süre devam eder.
Döküntü döneminde hastalığın toksik belirtileri vardır. Ateş 40-41 °C , fotofobi, kulak çınlaması, geçici sağırlık, hipotansiyon, baş dönmesi, şuur bulanıklığı, zeka geriliği (hasta ağzını açtırıldığında kapatması söylenme­den ağzını kapatmaz), delirium, ajidite, önce bradikardi, sonra taşıkardi ve ritim bozukluğu, iç salgıda azalma, dalak büyüklüğü önemli belirtileridir.
Tedavi edilmeyen hastalarda ateş 2 hafta devam ettikten sonra yavaş yavaş düşer ve hasta halsizdir. Anemi, üremi, lökopeni vardır. Hasta ölmezse iyileşme uzun sürer. Hastalık kuvvetli bir bağışıklıkla iyileşir.
 EPİDEMİK TİFÜS(Lekeli Humma) Hemşirelik Bakımı Ve Tedavisi
CEVAP - E. tifüs bir damar hastalığıdır. Böbrek üstü bezleri, kalp ve beyin başta olmak üzere birçok hayatî organın dolaşım bozukluğuna bağlı olarak, fonksiyonlarının bozulduğu düşünülürse tifüste bakım ve tedavinin önemi ortaya çıkar* Yatak istirahatı ile beslenme çok önemlidir. Fazla hareket kalbin yükünü artırır.
Beslenmede sindirimi kolay, yeterli protein ve kalori içeren ve hastanın isteğine uygun gıdalar verilir. Meyveler, özellikle B ve C vitamini bol gıdalar verilir. Pek çok hastada şuur bulanıklığı, zeka geriliği ve ajitasyon olacağı için hastaların yakından takibi gerekir, genel vücut temizliği yapılır, yeni giysiler giydirilir. Ağız bakımına önem verilir.
Spesifik tedavide, tetrasiklin ve kloramfenikol grubu ilâçlar verilir. Kalp yetmezliği, solunum güçlüğü, ateş, anemi, böbrek üstü bezi yetmezli­ği, yatak yaraları, baş ve adale ağrıları, şuur bulanıklığı, elektrolit-sıvı den­gesi bozukluğu gibi semptomlara karşı, doktorun vereceği tedavi dikkatle uygulanır. E. tifüs çocuklarda hafif, orta yaşlılarda orta şiddette, 40 yaştan sonra ağır seyreder. Kış ve ilkbaharda daha çok salgın yapar.
EPİDEMİK TİFÜS(Lekeli Humma) Korunma Yolları
CEVAP - Kesin teşhis konduktan hemen sonra, en seri haberleşme aracı ile bildirim yapılır (uluslar arası bildirimi zorunludur). Hastalar hastanede tecrit edilir. En önemlisi de bitle mücadele etmektir.
Hastalığın nereden bulaşmış olacağı araştırılır. Hastalık kaynağı, başka bir bölgede ise o bölgenin sağlık örgütü uyarılır. Hastaların çamaşır­ları ve yatak takımları steril edilir veya yakılır. Sağlık eğitimi yapılır. Sağlamları korumak için 6. aydan sonra her yaşta 6 haftalık aralıklarla 2 defa 1 cc tifüs aşısı yapılır. Salgın tehlikesi varsa 6 ay sonra, yoksa 1 yıl sonra rapeli yapılır. Bağışıklık oranı düşük ve süresi kısadır (6 ay -1 yıl kadar). Fakat aşılı kişiler hastalığı hafif atlatır ve ölüm oranı önemli ölçüde azalır.
Günümüzde ciddî bir tifüs salgını yoktur. Ülkemizde yakın zamanda görülmeyen bir hastalıktır. Fakat savaşlarda biyolojik savaş aracı olarak kullanmaya uygun ve çok tehlikeli olabilecek bir hastalıktır.