Taaşşuk-u Talat ve Fitnat
KİTABIN
ADI : Taaşşuk-u Talat ve Fitnat
KİTABIN
YAZARI : Şemsettin Sami
Kitap,
Talat Bey ile Fitnat Hn.' ın aşkını anlatmaktadır. Anlatılan olaylar Tanzimat
Dönemi'nde geçmektedir. Yazar aynı zamanda o dönemin kadın-erkek ilişkilerinin
ne şekilde olduğunu ikili arasında yaşananlarda ayrıntılı şekilde anlatır. Aynı
zamanda bu hikae o dönemdeki kadının
ve
erkeğin toplumdaki yerini büyüteç altına almaktadır. Ayrıca hikayemiz,
Türk edebiyat tarihinde batılı anlamda yazılmış ilk roman olarak kabul
edilmektedir.
Talat Bey
19-20 yaşlarında genç bir adamdır. Devlet memurudur. Her gün rutin bir şekilde
işe gidip gelirken tesadüfen gördüğü Fitnat Hn.'a aşık olur. Fitnat Hn.' ın
babalığı olan Hacıbaba tütün satmaktadır. Talat Bey, Hacıbaba'nın sattığı
tütünlerin farklılığını çok sayıda kişiden
duymuştur.
Bir gün işe giderken kendi tütüncüsünden vazgeçip Hacıbaba'nın tütünlerini
deneme kararı alır. Tütün alırken dükkanın üst katındaki evin cumbasında
gördüğü Fitnat'a aşık olur. Fitnat, Hacıbaba'nın evlatlığıdır. Annesi Fitnat
bebekken ölmüş ve kızını Hacıbaba'ya emanet etmiştir. Emanet olduğu için
Hacıbaba onu laftan, sözden korumak, zarar gelmesini engellemek için dışarı
dahi çıkarmamıştır. Fitnat okul hayatından sonra eve kapatılmış ve ortamdan
Hacıbaba tarafından uzaklaştırılmıştır. Tüm gününü cumbada nakış işleyerek
geçirmektedir.Bir gün yine Fitnat Hn, cumbada nakış işlerken Talat Bey tütün
aldığı sırada Fitnat'ı görmüş ve aşık olmuştur.
Bu ilk
görüşten sonra Talat her gün gördüğü güzelliği yani Fitnat'ın yüzünü
düşünmektedir. Fitnat'ın duyguları da öyle. Fakat eski zamandan yani
Tanzimat döneminden bahsediyoruz. Kadınlarla erkekler flört edemiyor,
konuşamıyor. Bu durum Talat'ı düşündürmektedir. Nasıl olup da sevgilisiyle görüşebileceğini
düşünmeye başlar. Bir gün aklına şöyle bir fikir gelir : Kadın kılığına girer
(artık adı Ragıbe Hn. dır.) ancak Fitnat'la tanışması için bir şeyi bahane
etmesi gerekecektir. Bunun için de en uygun yol Fitnat'ın işlediği nakışlarla
ilgilenmektir. Nakış ustasından ders almaya karar verir. Tavsiye edilen bir
nakış ustasının yanına kadın kılığına girerek gider. Tesadüfe bakın ki gittiği
nakış ustası da Fitnat Hn ile kendisini tanıştırmayı Talat Bey'e yani Ragıbe
Hn'a teklif eder. Şans rüzgarı Ragıbe Hn. dan yana eser, kısa süre içinde
Fitnat Hn. ile tanışır. Ragıbe Hn, Fitnat Hn. dan nakış öğrenmekte, O da
sevgilisine okuma-yazma öğretmektedir. Uzun bir zaman Fitnat, Talat'ı Ragıbe Hn
olarak bilir. Ancak bir gün Hacıbaba (Fitnat'ın babalığı) Fitnat'ı Üsküdar'da
köşkü, hizmetçileri, atları olan birine vermeye (Bu beyin adı Ali Bey dir.)
karar verir. Ancak Fitnat bunu kendisi için uygun görmez, sürekli zayıflar,
hastalanır. Bunun bu şekilde gittiğini ve güzelliğinin kaybolacağını düşünen
Hacıbaba kızını Ali Bey'e vermekten vazgeçmiş görünür. Asıl amaç, dalavere
yapıp Fitnat'ı bir şekilde Ali Bey'in evine götürmektir. Bir gün yazlığa,
sayfiyeye gideceğiz diyerek Fitnat'ı kandırırlar ve Üsküdar'daki köşke götürmek
için yola çıkarlar. Yolda Fitnat arkadaki at arabalarında havluların asılı
olduğunu görür, anlar ki bu bir düğün göreneğidir, kendisi kandırılmış ve Ali Bey
ile evlendirilmiştir. (Eskiden nikahlarda kadın erkek birbirini görmez her iki
taraf da perde arkasından kabul ettiğini bildirirdi, Fitnat'ın yerine perde
arkasına bir kız yerleştirmişler ve o kız da kabul ettiğini belirtmiştir, imam
kızı görmediğinden bu şekilde nikah kıyılmış olmaktadır, Fitnat haberi olmadan
bu şekilde evlendirilmiş olur.)
Fitnat,
Ali Bey'in köşküne dadısı Emine Hn ile birliktegelir . Ancak Emine Hn, köşkün
kahyasının isteği üzerine gönlü razı olmasa da Fitnat'ı köşkte bırakır, evine
geri döner. Fitnat, Ali Bey'i gördüğü anda onu baba gibi kabul eder ve sever.
Ancak Ali Bey, Fitnat'ı sevmiş, hemen kanı kaynamış, onu ölen karısı Zekiye
Hn'a benzetmiştir. Uzun süre Fitnat'ın gönlünü almaya çalışır Ali Bey. Ama bir
türlü gerçek karı-koca olamazlar. Fitnat bir gün ağlayarak başka birine aşık
olduğunu Ali Bey'i hiçbir zaman koca olarak kabul etmeyeceğini Ali Bey'e yani
kocasına anlatır. Bir gün tartışırlarken, Fitnat'ın boynunda asılı duran muska
Ali Bey'in elinde kalır. Bu muska, Fitnat'ın annesi tarafından kendisine
verilmiş ve 18 yaşını doldurduğunda açılması vasiyet edilmiştir.
Fitnat
henüz 16 yaşındadır. Ali Bey, muskayı merak eder açar, görür ki Fitnat onun
gerçek kızıdır. Ali Bey, yıllar önce karısı Zekiye'yi kovmuştur, Zekiye meğer o
sıralarda hamileymiş. Ancak Ali Bey inanmaz, kendisini suçlar diye de kızının
varlığını kocasına haber bile vermemiştir. Zekiye Hn, sonradan Hacıbaba ile
evlenmiştir. Ve kısa bir süre sonra da ölmüştür zaten. Kocası tarafından
kovulmuş olmayı kendisine yedirememiş ve de üzülmüş, üzülmüş sonunda
hastalanmıştır da. Ve bu hastalık ölümle sonuçlanır. Ali Bey, muskada yazılı
olanları okuyunca Fitnat'ın gerçek kızı olduğunu anlar, Fitnat'ın aşık olduğu
adamı bulmaya ve onu sevdiği gençle evlendirmeye karar verir. Fitnat'a bunu
söylemek için gider ancak odanın kapısı kilitlidir. Kırarak oda kapısını
açtığında Fitnat'ın kendisini bıçaklamış olduğunu görür.Doktora haber verilir.
Tam o sırada Ragıbe Hn gelir. (O da sıtma hastalığına tutulmuştur, ancak
sevgilisinden mektup alır almaz onu görmek için kadın kılığına girerek köşke,
Fitnat'ın evlendikten sonra taşındığı yeni evine, gelmiştir.) Onu öyle görünce
bir süre sonra fenalaşıp Talat da yani Ragıbe Hn. da ölür. Doktor geldiğinde
ikisi birden ölmüştür, yapılabilecek bir şey kalmaz. Bunun üzerine Ali Bey
fenalık geçirir, günden güne deliliğe gider. Çocuklarının mezarını açmak
isterken köylüler tarafından yakalanır,köşkteki hizmetkarlar kendisini odaya
kapatırlar. Burada delilik geçirerek, günden güne kötüye giderek altı ay içinde
ölür.
Daha o
zamanlar sevgilililer para için, şöhret için ayrılıyorlar ve zengin birileriyle
evlendiriliyorlarmış. Gönlümüzün istediği, yanında huzur bulacağımız biri
olsun, daha iyi olmaz mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder