19 Nisan 2012 Perşembe

Parnasizm Nedir


Parnasizm Nedir

1850 yılında Fransa’da kimi ozanlarca Romantik akımın aşırı duyarlığına bir tepki olarak başlatılan, şiirde kişisel duygulara değil, ustalığa ve ölçülü oluşa önem veren okul. Parnascılar, sanat için sanat görüşünü temel almıştır. Bunun için de toplumsal sorunlara sırt çevirmiş, biçim ustalığına yönelmişlerdir. Özellikle salt güzele ulaşmayı amaçlamışlardır. Çünkü güzellik ancak güzel biçimlerle elde edilir. Öte yandan şiirde ozanın kişiliği özellikle gizlenmiştir. Dış dünyayı, doğa görünümlerini nesnel bir tutumla yansıtım istenmiştir. Yunan-Latin kültürüne, bu kültür içinde yer alan mitolojik öğelere yeniden bir dönüş başlatmışlar, bu kültüre özgü güzelliklerin yitip gitmesi karşısında duydukları üzüntüyü dile getirmişlerdir. Şimdiki zaman, bir yana bırakılmış geçmiş dönemler, uzak ve yabanıl kültürler (Hind, Mısır, Filistin vb.), doğa görünümleri işlenerek şiir egzotik bir hava getirmişlerdir. Theodore de Banville (1823-1891), François Coppee (1842-1908), Jose Maria de Heredia (1842-1906) gibi adların yanı sıra asıl bu okulun doğmasına ve yerleşmesine öncülük eden Theophile Gautier’nin (1811-1872) adım anmak gerekir. Türk edebiyatında Tevfik Fikret ve Yahya Kemal Beyatlı üzerinde Parnas şiirinin etkileri olmuştur.
Realizmin siire yansımış biçimine Parnasizm denir. Fransa’da 1860′ta “Çağdaş Parnas” adli siir dergisinin çevresinde toplanan sanatçılara “parnasyen” adi verilmiş, bunların oluşturduğu şi­ir akimi da Pamasizm olarak nitelenmiştir. Kısa­ca, Parnasizm, “şiirde gerçekçilik” demektir.
Parnasizm, hayalci ve duygucu romantik şi­ire karşı bir tepkidir. Realizmi ve Naturalizmi ha­zırlayan koşullar Parnasizm için de geçerlidir. Fel­sefe alanında Pozitivizmin öne çıkmasıyla bilimsel çalışmalar önem kazanmış, edebiyatin siir kolunda da dis dünyayı duygusallıktan uzak bir biçim­de anlatan şiirler değer kazanmıştır.
Pamasizmin Özellikleri:
Parnasyen sairler, “şiir”i çok emek verilen bir is olarak görmüşler, bir kuyumcu titizliğiyle şiirler yazmışlardır.
Parnasizm, duygucu ve hayalci lirik şiire bir tepkidir. Parnasyen sairler içe dönük ve duygucu şiir yerine, dış dünyayı  nesnel bir bakışla anlatan şiire önem vermişlerdir.
Pamasizmde en önemli ilke “sanat için sa­nattır. Buna göre güzellik ancak güzel bi­çimlerle elde edilebilir. Şiirin görevi siyasal, toplumsal sorunları anlatmak değil, insanla­ra “güzel”in ne olduğunu göstermektir.
Parnasizm, seçkin kişilere seslenen bir ede­biyat akimidir.
Şiirde ölçü, kafiye ve ses uyumu çok önem­senmiş, şiirin biçimsel yönden kusursuz ol­masına çalışılmıştır. Pamasyenler en çok “sone” biçimini kullanmışlardır.
Eski Yunan ve Latin mitologyasına yenide dönülmüş, bu değerlerin yok olup gitmesin­den duyulan kaygılar dile getirilmistir.
Sairler, kendi kişiliklerini şiirlerine yansıtma­mışlar, gözlemlerine dayanarak dış doğa gö­rünümlerini şiirleştirmişlerdir.
Sanatçılar şimdiki zaman yerine, geçmiş za­manın kişi ve olaylarına yönelmişler, Hint, Mısır, Filistin gibi uzak ve yabancı ülkelerin efsane ve kültürlerinden yararlanmışlar, eg­zotik temaları islemişlerdir.
Bazı parnasyen sairler, şiirlerinde felsefi dü­şüncelere, bilim ve fenle ilgili düşüncelere yer vermişlerdir.
Dilin açık ve yalın olmasına, ustalıkla kulla­nılmasına çok önem verilmiştir.
Parnasizm, yalnızca bir şiir akimidir.

Pamasizmin Önemli Temsilcileri:
Theophile Gautier…………………………………… şiir
Theodore Banville………………………………….. şiir
Leconte de Lisle……………………………………… şiir
Jose Maria de Heredia……………………………. şiir
François Coppee……………………………………. şiir
Pamasizmin Türk Edebiyatindaki Temsilcileri:
Tevfik Fikret…………........ şiir
Yahya Kemal Beyatlı……. şiir
UYARI
Pamasizmi Türk edebiyatında tanıtan ve temsil eden ilk sanatçı Cenap Sehabettin’dir. Bu sa­natçı daha sonra sembolist bir çizgiye kaymış­tır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder